Enduro motosiklet nedir?
Enduro motosiklet, (Motosikletler arasında en hafifi arazi motosikletleridir. Ayrıca sele de diğer motosikletlere göre oldukça yüksektir. Arazide rahat hareket sağlaması için yerden yüksekliği ve dolayısıyla sele yüksekliği diğer motosiklet türlerine göre fazladır. Aynı motoru paylaştıkları diğer motosiklet modellerinden, şanzımanları ve torklarıyla fark gösterirler. Arazide yüksek hız yerine güç gerektiği için torkları yüksek olur.)arazi motosikleti ile gezi motosikleti arası bir motosiklet tipidir. Daha çok hem gezi ve hem de arazide motosiklet kullanmak isteyenlerin tercih ettiği bir motosiklettir.
Enduro motosikletler; doğa sporları konusunda uzmanlaşmış, yumuşak süspansiyonlu cross motorların, yasal olarak trafiğe çıkmak için gereken parçalarla donatılmış halidir. Motorları genellikle tek silindir 2 zamanlı 125 ile 300 cc arasında ya da 4 zamanlı 250 ile 650 cc arasındadır.
Enduro ve diğer off-road motosikleri ayıran bir diğer özellik ise, enduroların sinyal, stop lambası, far ve birtakım koruyucularının (elcik koruması, motor koruması) ve ses konusunda düzenlenmiş egzoz sistemlerinin olması, geniş vites aralıkları, iki ağaç arasından kolaylıkla geçebilecek kısa gidonlarının olması, ön ve arka süspansiyonlarının yolculuk için yumuşatılıp sertleştirilebilir olması (Böylelikle sürücü kendi psikolojisine göre süspansiyon ayarını değiştirebilir).
Endurolar, Motocross (MX) motosikletlere çok benzerler. Cross motosikletler çoğunlukla enduro yarışçıları tarafından tercih edilirler (önemli birtakım modifikasyonlar ile). Standart bir cadde motosikletiyle kıyaslanınca bir enduro motosikletten beklenenler ağırdır, bu yüzden enduro motosikletler en iyi kullanım şartları için bol miktarda bakıma gereksinim duyarlar. Bakımları motocross motorlarının bakımıyla benzer, ancak enduro motosikletler daha fazla çarpışma önleme/tamir etme bakımı çıkarmaya yatkındırlar ve son dönemlere kadar enduro motosikletler üreticileri tarafından MX motorlarından tamamen farklı motorlar olarak geliştirildiler (bu yüzden birçok kişi enduro etkinliklerinde MX motorlar kullanmaktadır), ve buna uygun olarak daha uzun servis ömürlü motorlar, daha sağlam parçalar, ağırlık konusunda daha az yoğunlaşma (MX motosikletlerden farklı olarak, bu sınıfta ağırlık alt limiti yoktur) ve diğer enduro özellikleriyle geliştirildiler.
2000’lerin başından beri gelen akımla motocross’lar enduro motosiklet platformlarında kullanılıyorlar. Bu kısmen motocross’ların motor dizaynlarının 2 zamanlıdan 4 zamanlıya geçmelerinde etkili bir akım oldu. Enduro ya da trail ve dual sport olarak adlandırılan (dual, çünkü bunlar off-road ve cadde performansı için modifiye yapılabilirler, oysa ikisinde de tam verimli olamıyorlar) modeller genellikle çok yüksek güç-ağırlık oranlı dört zamanlı motorlara sahipler. Bu dört zamanlı trail motosikletlerin güç-ağırlık oranları bugünün standartlarına göre iyi değil, ve bunun nedeni daha düşük ağırlık limitlerinin karşılanması hususuna yeterince önem verilmemiş olmasıdır. Dört zamanlı motocross’lara doğru değişimin başlamasıyla, dört zamanlı off-road motosikletler için güç-ağırlık oranı birdenbire önem kazandı, çünkü 125 ve 250 cc motocrosslar çok düşük ağırlığa sahiptiler. Bu motosikletler üretime girer girmez üreticiler, tercihen yeni jenerasyon 4 zamanlı enduro motosikletlerin ortaya çıkarılmasına karar verdiler, var olan dört zamanlı motocrossları enduro için tekrar basitçe biçimlendirdiler. Bu yüzden daha önce sözü geçen değişiklikler yapıldı.
Tüm bunların sonucu olarak bugünün ağırlıklı olarak 4 zamanlı, daha hafif ve tüm zamanların en kuvvetli modelleri olan enduro motosikletleri , MX kuzenleriyle hala birçok benzer karakteristik özellik taşımaktadır. Bu motorlar, sıklıkla ilk başta MX olarak tasarlanmışlardır, genellikle uzun süreli enduro kullanımının sertliklerine dayanamamaktadırlar. Daha düşük ağırlık ve daha yüksek güç elde etme sürecinde üreticiler bir çok ödün vermişleridir (daha ince silindir duvarları, hafif materyaller, daha gerilimli dizaynlar vb.), bu ödünler de zorlu kullanımlar sonucunda motorun sürekli bakım gerektirmesine yol açmıştır. Bu motorlar zorlu enduro kullanım durumunda ödünlerin sonuçlarını açıkça ortaya koymaktadır. Buna bir örnek olarak CRF250R üzerinden tasarlanmış 2004 Honda CRF250X Enduro motosikletini gösterebiliriz. Motor, subaplarının sürekli ayar gerektirmesi ve bazı durumlarda değiştirilmek zorunda olunması nedeniyle kötü bir şöhrete sahiptir. Bu iki prosedür de kolay değildir. Bu sorun 2006 modellerde subap yuvalarının yapıldığı materyalin değiştirilmesiyle çözülmüş görünmektedir. Buna karşılık, aynı sınıfta, ancak enduro kullanım için özel olarak üretilmiş Husqvarna modeli TE250'de enduro kullanımdan sonra gereken bakımlar (subap kontrolleri ve ayarları gibi) hem daha az sıklıktadır, hem de motorun tasarımı sayesinde daha kolay yapılabilmektedir.
UĞUR KARAKAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder